Topa Girmek

Bu şehirde hemen hemen her gün bir şeyler oluyor.

Bir şeylerden kastım pozitif mana yüklenebilecek iş üretme, soruna çözüm getirme ve memleket hayrına millet hayrına yapılanlar değil.

Her gün bir fitne, her gün bir fesat her gün bir dedikodu.

Maalesef bunlardan bahsediyorum.

Uzun süredir sessiz sakin bir konuya bir olaya müdahil olmadan, mümkün mertebe de bu necasetlerden uzak kalmaya özen gösterip yalnızca işime gidip geliyorum.

“aaa bunu duydun mu bak şu bunu demiş, o böyle yapmış aslında öyle değilmiş bak bunla bu var ya yüz yüze iyi görünüp arklarından şöyle de böyle de.. şunlar var ya şunlar bunlar da az bilmem ne değil … “ tarzı her şeye kulak tıkadım.

Geçenlerde bir arkadaşım, ‘bak şöyle olmuş sen detayı biliyorsundur’ diye beni test ettiğinde ona da söylediğim gibi gerçekten herhangi bir şey, hele hele ki memleket hayrına olmayan ama kısır çekişmelerin odağındaki her şeye uzağım dedim.

Konuyu biraz daha açtığında verdiğim tepki sonrası “Sen gerçekten bilmiyorsun, bu kadar gündemden uzak durma” tavsiyesi ile karşılaştım.

Yine bir gün yanımda, şehrin gereksiz oluşturulan gündemine dair bir konu açıldığında benim ilgisiz tavrım karşısında karşımdaki, ‘olmaz ama böyle, biraz topa gir’ şeklindeki tepkisi ile karşılaştım.

Evet, yazımızın başlığından da anlaşılacağı üzere, bugün topa girmenin ne olduğunu, nasıl topa girileceğini anlatmaya çalışacağım.

Topa girmekle alakalı internete baktım önce..

Neydi topa girmek diye.

Önüme bir sürü açıklama bir sürü konu çıktı.

Ancak ben bunu bir futbol terimi olacağını düşünerek Uzunçarşıdaki Furkan Çay evi sahibi ve de aslında iyi bir futbol antrenörü olan İsmail Hoca’ya sordum.

İsmail Hoca bana bir güzel anlattı topa girme meselesini.

Ancak benden beklenen bir sahada futbol oynarken topa müdahil olmak değildi.

Peki neydi?

Tabi ki ortada olan konulara müdahil olmak, fikir beyan etmek, hasılı gündeme dair olayların içinde olmaktı.

Bunun dışında bir kesim daha var ki onların topa girmemi istemelerinden kasıtları ise özellikle uzak durduğum meselelerin ortasına öyle dümdüz dalmam, olayların gelişine, önüne arkasına bakmadan oluşan bir cephede yer almam ve bir tarafa destek olmamdı.

Ve de arka çıktığım tarafın haklı olup olmadığına bakmaya gerek yoktu.

Eyvallah.

Tamam da, bu şekilde topa girdiğini zannettiğiniz bir sürü liboş var zaten ortada.

Oldukça da fazlalar..

Ve en başında söylediğim fitne fesat ara açma alt oyma işlerini de birileri eli ile bunlar organize ediyorlar.

Durum bu iken neden ben de onların çukuruna düşeyim ki?

Bıkmışım algı operasyonlarından, bunlara çanak tutanlardan,

Bir gün öyle deyip diğer gün sendenmiş (miş) gibi yapan bukalemunlardan. Bu kımıl zararlılarına inananların saflığından, sanki o bir yarım ağız bir şeyi koruyormuş tavırlarından birilerinin bunları kendine fayda sağlayacağını düşünerek sahiplenmesinden, ona maksimum önemli adam muamelesi yapmasından.

Sene olmuş bilmem kaç, siz hala daha lağım farelerinin ağzından iyi bir söz duyarız diye umut ediyorsunuz …

….

İletişim dilinden anlamak günümüzün en önemli konusu.

Bütün her şey yazılıyor çiziliyor konuşuluyorken, hala daha bu dili çözemediysek vay halimize.

Vesselam.!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ersin İbil - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak MedyaRota Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan MedyaRota hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler MedyaRota editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı MedyaRota değil haberi geçen ajanstır.

01

Aynalıkavaklı - Sn. Yazarımız; Fitne fesat kol geziyor, basın da başı çekiyor. Nemalanmaya göre pozisyon alıyor. Birde Sakarya kent merkezinde yüzlerce binanın bodrum katı, kiler, depo, garaj olarak ayrılan bölümler, yükseklik,deprem ve ve aydınlık olarak oturmaya hiç müsait olmadığı halde, normal konutlara göre ucuz ama ciddi kiralarla konut olarak kiraya veriliyor, yıllardır verilenler var. B.Şehir, ilçe belediyeleri, devletin kurumları nerede? Hiç mi kontrol yapılmaz. Bu kadar başıboşluk, denetimsizlik hiç görülmedi. Buna da değinirseniz müteşekkir oluruz. Basın halkın sesi, gözü ise!

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 27 Eylül 14:18


Anket Hendek'te Seçimi Kim Alır? Tıkla Oy Ver!
Tüm anketler